Alman bilim adamları kanalizasyonlardan arıtma tesislerine akan evsel kentsel atıksuların , herhangi bir yeni korona virüs dalgasının erken tespiti için kullanılabileceğini söylüyor.
Helmholtz Çevre Araştırmaları Merkezi, en büyük kentsel alanlardan bazılarına hizmet eden atıksu arıtma tesislerinden atık su örnekleyen ve korona virüs kanıtı bulmaya çalışan bir deneye öncülük ediyor.
Nihai hedef, tüm kentsel atıksu arıtma tesislerinde Covid-19’un yayılmasını izlemek için korona virüs erken uyarı sistemi kurulmasıdır.
Çalışmanın liderlerinden biri olan mikrobiyolog Hauke Harms, “Atıksu arıtma tesisleri ilk test hattı olacak. Bizim ölçümümüzle salgın hastalık tespit edilecek ve sonra nereye bakacağınızı bileceksiniz. Salgının kaynağına ulaşabileceksiniz, bu bir hastane veya fabrika olabilir” dedi
Konsept oldukça basit görünüyor: Kentsel atıksudaki insan dışkısı virüsün kalıntılarını içeriyor. Bu konsantrasyonlar aniden yükselirse, atıksu arıtma tesisleri bunu algılıyor ve yetkilileri harekete geçmeleri ve söz konusu alanın hedefli testlerini başlatmaları için uyarıyor.
Almanya’nın doğusundaki Leipzig kentinde bulunan ve 100.000 ila 600.000 arasındaki nüfusa hizmet edebilecek atıksu arıtma tesisleri, araştırmaya katılanlar arasında yer alıyor.
Leipzig su işleri direktörü Dr. Ulrich Meyer, “Eğer atık sudaki koronavirüs konsantrasyonu hakkında bir fikre sahip olmak mümkün olsaydı, Leipzig’deki enfekte insan sayısını hesaplayabilirdik ve bu da salgına karşı geliştirilecek stratejilere çok yardımcı olurdu” dedi.
Ama bu gerçekte, o kadar basit değil. Leipzig’in ana atıksu arıtma tesisinde, atık su günde 24 saat akarken numuneler her iki dakikada bir çıkarılıyor.
Bilim adamları, dev bir atık su nehrinde virüsten az miktarda genetik materyal (veya RNA) bulmanın çok zor olduğunu söylüyorlar.
Proje üzerinde çalışan bir virolog olan Rene Kallies, “Yüksek hacimli atık sularımız var ve atık sularda virüsün izlerini bulmak zor. Yani litrelerimiz var ve RNA ekstraksiyonudan yeterli bir miktar elde etmek için onu mikro litreye ölçeklendirmemiz gerekiyor ve bu kolay değil.” dedi.
Diğer bir diğer zorluk, enfekte olan tek bir kişinin bile test sonuçlarını çarpıtabileceği . Korona virüsü diğer insanlara göre daha fazla yayan kişiler olduğunu biliyoruz. Bunlar süper yayıcılar olarak adlandırılıyor. Aynı şekilde süper salgılayıcı insanlarda var. Bunların dışkısında virüs diğer insanlara göre çok daha fazla. Bu durum atıksudan alınan numune ile enfekte olan insan sayısını tespit etmeyi zorlaştırıyor.
Yine de bilim adamları, bir gün içinde Covid iz artışını tespit edebileceklerini ve bu bilgiyi yerel yetkililere iletebileceklerini söylüyorlar.
Kanalizasyonu alarm sistemi olarak kullanmaya çalışan sadece Alman araştırmacılar değil. Hollanda KWR Su Araştırma Enstitüsü’ndeki bilim adamları, virüsü Schipol’deki uluslararası havaalanına hizmet veren atıksu arıtma tesisi dahil olmak üzere ülkedeki altı atıksu arıtma tesisinde buldular. KWR, virüsün varlığını izlemek için bir yöntem geliştirdiğini ve atık su testinin açık faydaları olduğunu söyledi.
KWR web sitesinde, “Bireylerin test edilmesi bireysel testler gerektirirken, atık sulardaki test, tüm popülasyondaki kontaminasyonun göstergesini verebilir.” diyerek atıksu arıtma tesislerinin halk sağlığı için bir erken uyarı sistemine dönüşebileceğini belirtti.
Alman araştırmacılar da, lağım suyunun test edilmesinin salgınları tespit etmek için kullanabileceğini ve bunun alınacak önlemler ağında önemli bir faktör olacağı fikrine inanıyor. Ancak, kurulacak bu sistemin, hala çözülmesi gereken sorunları olduğunu kabul ediyorlar.
Leipzig CNN den alıntıdır.
Egesis Çevre Teknolojileri